Related Posts with Thumbnails
""Ve zennûni iz zehebe mugâdıben fe zanne en len nakdire aleyhi fe nâdâ fiz zulumâti en lâ ilâhe illâ ente subhâneke innî kuntu minez zâlimîn 21/87" "i must not fear. fear is the mindkiller. fear is the little death that brings total obliteration. i will face my fear. i will permit it to pass over me and through me. and when it has gone past i will turn the inner eye to see its path. where the fear is gone there will be nothing. only i will remain."

31 Ekim 2011 Pazartesi

Bazı Şeyler




Eskiden daha güzellermiş sanki kadınlar, porselen pembeliğinde, dantelli bilmemne kumaşı örtüler zerafetindeymiş. Şimdiye göre kısıtlı makyaj imkanları ile "mükemmel" sıkı ve iyi görünürlermiş. Bir de o dönemin havasından sanırım baygın baygın, ölü köpek gibi, bakarlarmış. Ki nokta-i nazarımda bu denli şuh oluşları da bundan mütevellit galiba.

Aslında hiç bir şey yazmak aklımda yoktu.  Maillere, falan filanlara bakarken, kişisel eğitim-iş yaşamı zımbırtılarından müteşekkil istenmeyen bir postayı okuyunca  aklıma geldi: Yani ideolojiler, fraksiyonlar ya da dinler hesapta dünyaya şekil vermiş, savaşmış savaştırmıştı. Hatta Annette Hanshaw'un çıkış yaptığı yıllarda malum ekonomik buhran, iktisadî bir tutumun, ekolün çöküşü olarak anlatılır.


Annette her halde günümüzdeki   şarkıcılardan biri  olsa idi  her halde, cristina ve ya britney tadında olurdu. Annette'i bu denli çekici, Britney sipıirsı bu derece itici kılan, zamanın ruhu mu? yoksa başka bir şey mi? pek alâ ikisi de dönemlerinin meşhur şarkıcısı. Ben buna moda demeyi tercih ediyordum. Her on yılın, her yüz yılın, her çağın bir modası var. Taş devri, kılıç diş ve mamut derisi önümüzdeki çağa kadar moda :p


Bu şekilde değil tabi. Ama genel hakim olan sanatsal ya da zanaatsal kaygılara moda deniyor, ki hatın kişiler daha iyi yapabilir tanımını. Üç-dört sene öncesine kadar devlet yönetimini hakim olan Hikmet-î Hükûmet'i (raison d'etat) moda'sı geneli olan ama geçer'i olmayan bir şeyle özdeşleştirirdim. Biraz 18. yy. fizyokratları gibi meseleyi yekpare iskelet üstüne bina edilen dokuların( kurum ve felsefeler) zamanla değişmesi ve/veya dökülüp farklılaşarak-yenilenme( bunun için gavurca, osmanlıca ve farsça bir karşılık bir olması gerekti ama hatırlayamadım)  sürecinde üretilmesi derdim. Moda bu üst yapıların topoğrafik özelliklerini belirleyen unsurdur derdim. Ama dün gece itibarıyle kanaatlerim değişti. Bu şey, yani bizi öldüren, yaşatan, savaşa sokan, işsiz bırakan,  evsiz bırakan ya da tam tersi, barıştıran, zenginleştiren, hamilik ettiren şeyin adı; psikoloji.




Lafı Fazla uzatmak istemiyorum, psikoloji derken bireylerin ya da toplulukların, toplumların ya da örgütsel grupların psikolojisi değil. Top yekün devletlerin, devletler topluluklarının ve hesapta devletler üstü yapıların psikolojisi. Ekonomide bilmemneci yaklaşımlar diye dönem dönem ayırdığınızda o dönem itibarıyle, ticareti ya da sosyal yaşamı daha da önemlisi siyasal süreçleri belirleyen yasaların bir göle atılmış taşın halkaları gibi birbirinin bir ölçüde, ortamına ve alanına göre kopyası olduğunu fark ediyorsunuz. Eee bundan  doğal ne var? diyeceksiniz. Tabi doğal. Ama problem şu ki Hikmet-î Hükûmet'in haleti ruhiyesi, bu işleri yürütmüyor, bilakis bu vaziyetten mesul oluyor. Manipüle ediyor. Yani demokrasi, ilkokul tanımı ile, halkın kendi kendini şeyetmesi diye biliyoruz ya. Bu açıdan bakınca, halkın kendi kendini şey ettiğini sanmasını fena halde sağlamak gibi görünüyor. Kanaatlerimizmiş sandığımız şeyler, aslında gönül rahatlığı ile öyle sanmamız için dimağlarımıza Hikmet-î Hükûmet tarafında sokulmuş bir zıbık. Bu kısmı önemli değil. Zaten ortalama 70 yıl yaşarken, en az 10 yıl bunun farkında olmamız bizim için önemli değil. Asıl önemli olan bu Devlet'in bilinçaltındaki şeylerin sağlıklı olup olmadığını bilmek. Yani aslında dünya insanlar için aşırı düzenli iken, devlet için son derece gayr-î nizamî bir habitat.  Biz kendi küçük moda ve ruh hallerimizle boğuşurken, devletler kendi depresyonlarında ya da paranoyalarında bizleri harcıyor. Ve işin kötü tarafı bu hiç birimizin zekerinde değil.

Değişen moda vs. ile ilgili resimler ekleyecektim... lakin bu Anette güzel hatun. O akıl almaz ince kaşlarına rağmen.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Miğferimi cilalıyorum gibi görünüyor ama çaktırmadan da seni kesikliyorum. Sen usulca yorumunu bırak. Arkanı dönünce miğferi, üstüpüyü fırlatıp ne yazdığına bakacağım... hehe.

Related Posts with Thumbnails