Related Posts with Thumbnails
""Ve zennûni iz zehebe mugâdıben fe zanne en len nakdire aleyhi fe nâdâ fiz zulumâti en lâ ilâhe illâ ente subhâneke innî kuntu minez zâlimîn 21/87" "i must not fear. fear is the mindkiller. fear is the little death that brings total obliteration. i will face my fear. i will permit it to pass over me and through me. and when it has gone past i will turn the inner eye to see its path. where the fear is gone there will be nothing. only i will remain."

21 Şubat 2009 Cumartesi

La Primavera






Sandro Boticelli`nin sanat tarihçilerine göre başyapıtıdır. Rönesans dönemim ilgiye mazhar, dahi ressamlarından biri olmasının yanında Leonardo ve Mikelanj gibi ressamların popülerliği altında ezilmiştir. Resminde ki görsel armoni Rönesans resim anlayışının dışına çıkmamakla birlikte yorumu, kendinden sonra ki ressamları etkilemiştir. La Primavera Çok meşhur olmasına parallel olarak hakkında pek çok spekülesyonların yapıldığı da bir resimdir bu yüzden, La primavera’dan bahsetmeden once geçmişine ilişkin bir iki şey söylemek iktiza etmektedir:

Resim, ileride himayesi altında yaşayacağı Lorenzo di Pierfrancesco de Medici`nin düğün hediyesi için verilen bir sipariş olarak yapıldı. Daha sonra sanat tarihçilerinin uzun süre düşündüğünün aksine( medici sülalesini bir bağ evinde görkemli bir teşhir ile) Lorenzo’nun eşiyle yaşadığı Floransanın merkezindeki 30 metrekarelik bir yatak odasının duvarına asılmış, burada 50 yıl durduktan sonra( lorenzonun ölümüyle) 150 yıl boyunca o meşhur bağ evinin salonuna asılmıştır. 1700lerin ortasında ise son Medici ölmeden önce Floransa şehrine vakf edilmiştir. bundan sonra 150 yıl boyunca rutubetli bir depoda gün yüzne çıkmayı beklemiştir. 1800lerin ortalarına doğru italyada sanat tarihinin popülaritesini artmasıyla adını şuan hatırlayamacağım bir müzede elindeki rönesans ressamlarının resimlerinde oluşan bir sergi yapmaya karar veren müze müdürü boticelliye de bu sergide yer vermek ister. elindeki pek cok boticelliden 2 si arasında kararsız kalır. venüsün doğuşu ve la primavera. kazanan venüsün doğuşu olur. Çünkü La Primavera her halükarda hafife alınamaycak bir tablodur. Sanatsal değeri bir tarafa resim cidden ağırdır. Çünkü boticelli remi kalın ve ağır bir ahşap üstüne yapmıştır. 20-30 yıl bekledikten sonra bir diğer sergi ile gün yüzüne çıkmıştır, la primavera.

la primaveranın sahip olduğu gizemli mesaj ise, dönemin evlilik kurmu üstüne yaptığı ince tahlil ve öğütte yatar. resmin sagında görülen 3 fiğür; Zephyr, Chloris ve Flora mesajın kaynağıdır. Rüzgar tanrısı zephyr baharın sembölü Chlorise tecavüz eder. Çiçek tanrıçası Floraya dönüşür Chloris. Floranın yüzündeki ilginç gülümseme ve baygın bakışlarıyla halinden memnun görünmesinin nedeni ise zephyrin işlediği günahın altında ezilmesi ve florayla evlenmesidir. Burada genç çifte verilen (daha doğrusu geline) mesaj evlenirken mantığın sesiyle, evlendikten sonra ise sevgini gücüyle yuva kurmanın kutsal olmasıdır. Evet floransada o dönemde aristokratlar arasında mantık evliliğinin (siyasi güç dengesi) yaygın olması bu mesajın nedenini anlaşılır kılar. Bir düğün hediyesi olarak iğrenç görünse de Boticelli pek çok iğrenç temalı düğün resmine imza atmıştır. ( Nastagio- gerçekten ilgi çekici ve gariptir ) Burada gelin; önce Chloris sonra Flora; damat önce Zephyr, sonra Merkür olark resm edilmiştir.Gelin ve damatta meydana gelen bu değişimle, çiftin olgunlaşarak dönemin standartlarında, toplumda kabul gören, uygun-genel, birer birey olacakları da vurgunlanmaktadır. Dönemin İtalya’sında evlilik bir çeşit güç kazanma, sosyal-politik meşruiyet kaynağı olarak algılandığı için, kadın yada erkeğin tercihlerinden ziyade, “tore”nin normları önemlidir. Erkek egemen bir toplum olması, erkeklerin gizli aşklarının kabul görmeyen ama ses de edilmeyen maceraları olduğu düşünüldüğünde, Zephyr için anlık bir zevk gibi angılandığı, mutsuzluğa vesile olmayan, farkedielcektir. Fakat Zephyr’in Merkür’e- tanrıların habercisi- dönüşmesi ile “resmi” bir erkeğe dönüşmesi, sorumluluğun altına girmesi anlatılmaktadır. Sorumsuz, kötücül Zephyr’den stylize bir tanrıya dönüşümü yüklendiği ağır sorumlulukların -evlilik kurumu değil, aristocrat kökenli sorumluluklar- ve yüklenebileceği sorumluluklara icazet niteliği taşımaktadır.Evliliğin, aileler için bir güç birliği olmasının yanında bireyler için bir reşit olmanın göstergesi olarak anlaşıldığını göstermektedir. Bunula birlikte Aile Kurmunu bekaasını temsil eden Venüs’e Chloris’in yakın olması, aile kurumunun devamlılığını kadının sorumluluğu olduğunu vurgulamaktadır. Merkür’ün 3 perinin yanında(Venüs’e en uzak noktada) olması ise kadının hoş görmesi gereken, sorumluluğuna bağlı ufak bir müsammaha noktasına işaret etmektedir. Hoş görülmesi gereken küçük kaçamaklar. Bu gün modern kültürün bir unusuru olan “çekirdek aile” kurumu ve kavramını tanımlayıcı, görsel, bir mesaj da içerir. Ortada duran Venüs ise, Sacredus Vesitalis kült’ünden gelen mesajdır. Venüs yuvanın ve ailenin bekaasının koruyucusudur.

Botiçelli’nin bir yılını alan baş yapıtında Merkürün Lorenzoya benzerliği de bir diğer ilginç noktadır. Resmin bir diğer ilginç özelliği ise, resimde tam 500 farklı çiçeğin (sanat tarihçilerine göre aslına yakın en güzel tasvirler) betimlenmesidir.

detaylar :


3 peri:3 periden ortadakinin sağ ayağına baktığımızda bir kere daha rönesans resimlerine neden aşağıdan bakmamız gerektiği fark ederiz.


flora:floraya dikkatlice baktığınızda yanaklarındaki porselen şefaflığı dikkatinizi çekecektir. bunu yaparken( benimde sonradan öğrendiğim) `yumurta akı kıvamı boya tekniği` kullanılmıştır. ilginçtir vesselam.


merkür:


zephyr ve chloris:






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Miğferimi cilalıyorum gibi görünüyor ama çaktırmadan da seni kesikliyorum. Sen usulca yorumunu bırak. Arkanı dönünce miğferi, üstüpüyü fırlatıp ne yazdığına bakacağım... hehe.

Related Posts with Thumbnails